Bugünlerde kaybetmiş olduğum yazma disiplinini ele geçiremediğim gibi, derinlemesine yazma isteğim yüzünden de buralara uğrayamaz oldum.
Sanki bazı şeyleri yüzeysel anlatırsam önce kendime haksızlık edecekmişim gibi. Derin ve uzun sessizlikler kimi zaman insanda "acaba her şey yolunda mı değil?" şüphesini de doğurabiliyor. Hadi biraz olsun yüreğine su serpeyim, yolunda gitmeyen bir hal yok.
Neler okudum?
Ayaşlı ile Kiracıları - Memduh Şevket Esendal. Tek kelime ile muhteşem.
Karanlık Oda - Hakan Bıçakcı. Hayalkırıklığı
Ayakizlerinde Adımlar - Julio Cortazar. Çok başındayım.
Neler izledim?
Les Amours Imaginaires.
Tek gerçek, mantığın ötesindeki aşktır.” Alfred de Musset.
Filmi Oğuz bir akşam gecikeceğini söylediğinde başladım. Gaylerin dünyasına bir bakış gibi görünse de, temelinde platonik bir aşkın çerçevesini çizmeye çalışıyor. Özgün bulamadım filmi. Daha iyi örneklerinin olduğu düşüncesindeyim.
Şimdi uzun bir aradan buraya gelip küçük bir buse kondurdum, daha dolu dolu yazmak için geleceğim ama söz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yorum Gönder