Bir bakalım

Neler oldu bir bakalım...
Bayram geldi geçti. Anlamadık. Annemlerin hem bayram hem geçmiş olsun ziyaretçileri vardı. Kafam oldu bir dünya. Şikayetçi değilim canım, çok güzeldi.

Geçen hafta bugün babamın hemşiresi aradı. Akşama iğneye gelemeyeceğinin haberini verdi. Babamın kan sulandırıcı iğneleri için her akşam bize geliyordu. Hayırdır dedim. Bugün düştüm, ayağımda yan bağlar koptu, hastanede yatıyorum, siz de zor durumda kalmayın haber vereyim istedim dedi. Bize arabasıyla gelip gidiyordu. Nereden bulucaz şimdi hemşire, üstelik bayram üzeri o kadar gün tatil derken, Sezen'e sordum. Bize hemşire lazım. O nasılsa bilir. Eczacı dediğin doktor ve hemşirelerle nasılsa haşır ve neşir. Aaa lafı mı olur dedi ben gelir vururum. Üst katımızda oturuyor hem. Tatilde bir yere de gitmiyormuş. Sorunu çözdük. Kolayca.

Bugün babamın doktor kontrolü var. Büyük ihtimalle son görüşmesi olacak. Annem doktora hediye alalım istedi. İş bana düştü. Dün akşam mağazaya girdim, bakınıyorum, ne alsam ne alsam? Böylesi de çok zor. Ne alsak yetersiz gelecek sanki. Aldığımız hediye şükran duygularımızı tam istediğimiz gibi iletemeyecek. Yine de işte, çam sakızı çoban armağanı. Mağazadayım demiştim ya, satış görevlisi yanıma geldi, kim için hediye aradığımı sorunca söyledim. Elimdekine baktı ve sonra "Erol Hoca M değil, L giyer. Elinizdekinden ziyade gri tonlarını sever, gelin ben size onun zevkine uygun bir şeyler göstereyim?" Hay allah işe bak, müthiş di mi? Satış görevlisi, aldığım ürüne bakıp "onun kaşe ceketi var, birlikte çok hoş olur hatta" dediğinde nasıl mutlu oldum anlatamam. Küçük yerde yaşamanın türlü çeşitli hoş yanlarına denk gelmiştim de bu biraz alışılmadık, ezberlenmiş hallerin dışında oldu. İnsan öğesinin, duygularının, beğenisinin, gözlem gücünün en güzel örneklerinden.



Harika bir film izledik, bayramın bilmem kaçıncı günü. Çok, çok hoş bir fransız apartmanında geçiyor. Hemen her dairede bir kedi yaşıyor. Paloma filmin baş karakteri. Filmin yönetmeni Mona Achache'nin ilk uzun metraj çalışmasıymış. Çok samimi, sıcacık bir film. Fransız ama hareketli, sahiden.

Günler işte böyle geçip gidiyor günlük. Bilgi vereyim dedim.

Yorum Gönder

 

Copyright © Kültür Sanat Blog | Powered by Blogger | Template by 54BLOGGER | Fixed by Free Blogger Templates