Kapalı perdeler pazarı

Ruhu bütün biri nasıl olur sanki görmek üzereyim. Çalışıyorum, eve geliyorum, lavabonun önünde duruyorum, kendime bir anlığına bakıyorum, sıvı sabuna uzanıyorum, bitmiş, dolaptan ekonomik olsun diye alınmış kocaman sıvı sabun şişesini çıkarıp lavabonun oradakini dolduruyorum, elimdeki kocaman yedek şişe boşalmış, çöpe atıyorum, çöpe attığım herhangi bir şeyin boşalmış olmasına içten içe seviniyorum, tükenen şeyler yaşadığımızı hissettiriyor, çöp poşetlerinin dışarı çıkarılması yaşamı çağrıştıyor, anlatabildim mi? 

Pazar gününün sersemliği var. Bugün tembellik günüm. İşyerinden Çiğdem, Yasmin, Özgür mangal planlıyorlar bugün, belki sonra ormanda yürüyüş. Hayır ben bugün tembel olma niyetindeyim. Biraz önce Issız Adam'ı bir kez daha izledim. Yatağıma kurularak. Pirinç kucağımda, izledik. Yok film hakkında yazmayacağım, bazen böyle ikinci izlemeleri seviyorum, yeniyi göresi gözüm olmayınca...

Mutfağa gittim geldim, fırında kek pişiyor, annem patatesli börek yapıyor yufkalardan. Elimde Efresiyab'ın hikayeleri var, güzel gidiyor. 2003 yılında okumuştum onu da, şimdi yine okuyasım gelmiş demek. Kimi zaman içim içime sığmadığında daha çok yer görmek, yeni yazarlarla daha sık karşılaşmak, daha çok film izlemek istediğim oluyor olmasına da, işte bazen böyle eskilerim arasında salınıyorum. Galiba ben bunu çok sık yapıyorum, derslerinden ikmale kalmış tembel bir öğrenci gibi, tekrar tekrar, çift dikiş...

Sabah süslü aradı, mangala gidecek miyim diye. Yok dedim, perdeleri kapadım, film izleyeceğim. Süslü sosyal kişi. Almış bir hediye, bebekleri olan bir çifte tebriğe gidecekmiş. Bazen imreniyorum ona. Onun gibi  davranmıyorum, yeni ev aldığını duyduğum birine ev hediyesi alıp gitmiyorum, böyle bir mekanizma geliştiremiyorum, iletişimin bu yanını pek yaşamıyorum. Bir pazar günüm var onu da harcayamam diyerek şu evden çıkmıyorum. İzlediğim filmi bir daha izliyorum, okuduğum bir kitabı bir daha okuyorum ama hiç olmazsa diyorum neyse ki geçmişimi sorgulamıyorum. Bu geçmişle işimin bittiği anlamına gelmesin, kimin bitmiş ki benimki bitsin. Ben sadece kendimi daha bir bütün hissediyorum...

Yorum Gönder

 

Copyright © Kültür Sanat Blog | Powered by Blogger | Template by 54BLOGGER | Fixed by Free Blogger Templates