Diken diken ya da tel tel

Ayıptır söylemesi pms dönemimin eli kulağında. Bunca yıllık pms üyesiyim, hiç belim ağrımamıştı, sanırsın ilk kez yaşayacağım bir deneyim. Sinirlerim tel tel. Bel ağrısı insanın yaşamında olmasa da olurmuş, bacak kaslarım da öyle ağrıyor ki, bacaklarımı koyacak yer bulamıyorum, sanki ben uyurken birileri bacaklarımı ödünç alıp Edirne'nin çevresinde tur attırıp sabah olunca geri bırakmışlar. O derece sefilim.

Bişeyler okumaya çalışıyorum. Her okuduğum şeye bir kulp buluyorum. Kimi okuduğum çok küstah, kimi okuduğum çok cafcaflı, çok düzenli, çok temiz, hmm, kimisi didaktik, çok bilmiş.. Hıh diyor geçiyorum.

Sezinlediğim bir şey var, kendimde de bulunan, eleştirdiğim bir yan. Mesela bir önceki posta izlediğim filmi yazmışım. Truffaut hakkında ne doğru dürüst bir yazı okudum, ne başka bir filmini izledim, kendisini özümsemedim de, bana nüfuz etmedi, zeytinyağında dinlenmiş Ayvalık peyniri gibi olsun istiyorum okuduklarım, izlediklerim, yaşadıklarım, olmuyor. Sonra kalkıp bir öğleden sonrası filmi olur gibi ukala cümleler kuruyorum. Ayrıca -malısınız ile biten cümleleri de hiç sevmiyorum. 400 Darbe'yi izlediğimi söylemeyi değil de hissetirebilmeyi istiyorum. Sonrasında ne diyorum biliyor musun? Bunun için zamanım yok. Bahanem de hazır, geçelim.

Bugün Simon'u ziyerete gittim, annem ve babam çıktıkları tatilden yarın dönmeyi planlıyorlar, geldiklerinde en azından Simon'un kumunu temiz bulsunlar istedim, onlar yokken bizim turuncu kafaya çocuklar bakmışlar, Simon tosun gibi, çok sağlıklı göründü gözüme, hoşuma gitti.

Belki söylemişimdir, anafranili bıraktıktan sonra rüya görmeye başladım, her akşam hiç susmadan anlatması yarım saat sürecek rüyalar görüyordum ama bu sabah kabus ile uyandım, Oğuz evi terketmiş, Beyoğlu'ndaki Cambaz barda yatıp kalkıyormuş. Uyandığımda ağlıyordum, balkonun kapısı aralık uyumuşuz, ürpermişim, Oğuz kalkıp kapıyı kapadı, kollarının arasına aldı, "buradayım ama seni rüya tamircisine götüreceğim en kısa zamanda" dedi, sonra huzurla başka bir rüyaya uyudum.

Yorum Gönder

 

Copyright © Kültür Sanat Blog | Powered by Blogger | Template by 54BLOGGER | Fixed by Free Blogger Templates