Pazar günümüz evde, evin balkonunda geçti. Oğuz Uykusuz'u okudu, bize şahane müzikler yaptı. Müzik benim alışkanlığımda olan bişey değil, Oğuz yaşamında bir çok şeyi müzik üzerinden okur farkında olmadan, sevdiği dönemleri o günlerin müzikleri ile anımsar, anları ritimlerle anlatır, son dönemde sıklıkla dinlediği Boccherini'nin Minuetto parçasını dinlerken benim gibi dinlemediğini farkediyorum, sanki onun için müzik görsel bişey, dokunulabilir, avuçlanabilir, yaslanılabilir bir ten...
İşte biz bu parçayı dinlerken balkonda böyle maaile serilmiş, kah kahvaltıdan kalkmış ve günü evde geçirecek olmanın verdiği tatlı yorgunluğu hissedip kah başımızı tarlalara kaldırıp rüzgarın dansını izleyip günü bitirdik.
Cumartesi akşamı "Aşk Tesadüfleri Sever" ve Pazar "Mavi Boncuk" (Hani sırf gazinonun sahibinden intikam almak için Emel Sayın'ı kaçırıp eve hapseden ve daha sonra Tarık Akan'ın Emel Sayın'a aşık oluverdiği, müzikleri muhteşem film) ve Pazartesi ise "Eyyvah Eyvah 2" yi izledik. Böyle disiplinsiz bir izleme çizelgemiz var, belli bir yönetmen üzerinden gitmiyoruz, elimizde de harika filmler var bizi bekleyen. Ama yine de bugünlerde mevsimle uyuşmayan film izleme potansiyeline sahibiz.
Aslan Asker Batı
İşten eve dönerken Batı'ya rastladım, dedesi ile eve dönüyordu. Motora meraklı. Eve geldik, ananesine teslim ettim, eve girdim, önce yemek, evet ne yapsam? Evde kabak var, Oğuz pek sevmiyor, hımm galiba benim yaptığım tarzı beğenmiyor olabilir, ben tüm sebzeleri yıkayıp soyup doğrayıp kapağını kapatıp pişiriyorum, kendi suyunda, soğanları kavurmadan. Annem böyle yapıyor çoğu sebze yemeğini, ben de öyle gördüğüm için başka türlüsü hiç gelmiyor aklıma, ha bir de kabaklar suyunu çekmesine yakın pirinç atıyordum, bu kez öyle yapmadım, Oğuz bayıldı bayıldı. Bir de bugünlerin bize en güzel hediyesi taze sarımsak. Son günlerde masamızda olmazsa olmaz şey taze sarımsak ile yapılmış cacık, aslında cacığı ben değil Oğuz çok güzel yapar, ama eve o kadar yorgun geliyor ki, o gelene kadar ben çoktan akşam yemeğimizi, masamızı hazırlamış oluyorum. İşte günlük, günler böyle gelip geçiyor... Sıradan ama neşeli, rutin ama sıkıcı olmayan cinsten...
Yorum Gönder