Çok şey oldu tabi, nereden başlasam bilemedim. Dur bak, geçen gün Seval'i okumak istiyorum, Seval'i derken Seval'in bloğunu, ama yok bloğa giriş davetiyem yokmuş. Hemen Seval'e bir mesaj, körolmayasıca bana neden davetiye yollamadın babında çemkiriyorum, Seval'den yanıt, bloğuma nolmuş ühüü.
Sonra dedim ki kendisine blogger beni aklı sıra cezalandırıyor, yazmıyorum ya. Daha fazla cezalandırılmak istemiyorum, Baykuş'un gezi yazılarını okuyamazsam çıldırırım zira.
Şimdi. Dur bak hiç boşluk vermemişiz gibi devam edeyim. Dünden beri kar yağıyor. Her yer bembeyaz. Biraz önce işten geldim, elimde market poşetim. İçinde karnabahar, brüksel lahanası ve pırasa var. Bizim evin halkı bu üçüne düşkün, Pirinç pırasa yiyen, brokoli çorbasını afiyetle içen bir kedi.
Ocakta mercimek çorbası fokurduyor, yemekten sonra dün akşamdan yarım kalan Red Kit - Batı'ya Hücum filmine kaldığımız yerden devam edeceğiz. Şimdi bunu yazıyorum ya, kaldığımız yerden kelimelerine zihnimin bir yanı gülüyor, ayol neden belirtiyorsun ki kaldığın yerden izlemeye devam edeceğini, sanki kalmadığın yerden izleyebilirmişsin gibi, hem kalmadığın yerden neden devam edesin ki.. Tamam tamam sustum.
Gidiyorum ama gelicem.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yorum Gönder